Lozan Barış Anlaşması’nın “Siyasi Hükümler” adını taşıyan 1. kısmının 3. bölümü’nde “Azınlıkların Korunması” adı altında Türkiye’de yaşayan Müslüman olmayan azınlıkların statüsünü belirleyen birtakım hükümler yer almaktadır. Aynı bölümün son maddesinde (45. Madde) ise şu hüküm yer almaktadır: “Türkiye’nin Müslüman olmayan azınlıklarına tanınmış olan haklar, Yunanistan tarafından da kendi ülkesinde bulunan Müslüman azınlığa tanınmıştır.”
Özetle ifade etmek gerekirse, Yunanistan, Lozan Anlaşması’nın ilgili bölümünün 37–45. maddeleri ile Batı Trakya’da yaşayan Türk azınlığın vatandaşlık, dil, ırk ve din ayrımı yapılmaksızın yaşam ve özgürlüklerinin korunmasını, ibadet serbestliğini, dolaşım ve göç etme özgürlüğünü, yasalar önünde eşitliğini, çoğunluğun yararlandığı siyasi ve sosyal haklardan yararlanmasını, özel hayatta, ticarette, dinde, basın-yayında, kamu organları ile ilişkiler ve mahkemelerde Türkçe’nin serbestçe kullanılmasını, Müslümanların yardım, din ve sosyal amaçlı kurumlar ve okullar kurma ve yönetme hakkını, her iki dilde de eğitim veren ilkokullar kurmayı ve dinî kurum ve vakıflar için tam himaye sağlamayı kabul etmiş bulunmaktadır.
Ayrıca Lozan’da Müttefik Devletler (İngiltere, Fransa, İtalya ve Japonya) ile Yunanistan arasında imzalanan 16 Numaralı Protokol ile daha önce 10 Ağustos 1920 tarihli Yunan Sevr’i ile azınlıkların himayesine dair anlaşma teyit edilmiş ve yürürlüğe girmesi sağlanmıştır. Buna göre; Batı Trakya’da azınlık statüsünde yaşayan Müslümanlar, hak ve hukuk arama mücadelelerini Birleşmiş Milletler bünyesinde sürdürebileceklerdir.