21 yıl önce 24 Temmuz 1995’te elim bir trafik kazası sonucu aramızdan ayrılan liderimiz Dr. Sadık Ahmet, yine muhteşem bir katılımla unutulmadı ve gelecek nesillere unutturulmayacak.
21 yıl önce 24 Temmuz 1995’te elim bir trafik kazası sonucu aramızdan ayrılan liderimiz Dr. Sadık Ahmet, yine muhteşem bir katılımla unutulmadı ve gelecek nesillere unutturulmayacak.
Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisinin kurucusu, Batı Trakya Türk Azınlığının efsane lideri Dr. Sadık Ahmet’in Hakkın rahmetine kavuşmasının 21. yılında kabri başında gerçekleştirilen anma töreninde ilk konuşmayı DEB Partisi Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş yaptı. Ardından BTTDD Genel Başkan Yardımcısı Dr. Mehmet Hasanoğlu, ABTTF Başkanı Halit Habipoğlu, Bulgaristan Dost Partisi Kırcaali Milletvekili Aydoğan Sali, Makedonya Türk Birlik Hareketi Genel Başkanı Erdoğan Saraç, Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, Danışma Kurulu Başkanı ve İskeçe Seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete, AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, AK Parti’yi temsilen Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, Avrupa Hür İttifakı EFA İletişim Başkanı Giorgos Papadakis ve T.C. Gümülcine Başkonsolosu Ali Rıza Akıncı selamlama konuşması yaparak merhum Dr. Sadık Ahmet’in mücadelesi ile ilgili düşünceleri paylaştılar.
Son konuşmacı olarak kürsüye gelen Liderimiz merhum Dr. Sadık Ahmet’in eşi Işık Sadık Ahmet, 21 yıldır kendilerini yalnız bırakmayan ve her yıl artan bir katılımla liderlerin unutmayan Batı Trakya Türk Azınlık mensuplarına ve diğer ülkelerden gelerek duygularını paylaşan dostlara teşekkür etti.
Dr. Sadık Ahmet’in aramızdan ayrılışının 21. Yılında kabri başında Batı Trakya Türkleri Dayanışma Dernekleri adına konuşan Genel Başkan Yardımcısı Dr. Mehmet Hasanoğlu’nun konuşma metninin tamamı aşağıdadır.
“Sayın T.C. Gümülcine Başkonsolosum, sayın Milletvekilleri, sayın DEB Partisi Genel Başkanım, sayın Seçilmiş Müftülerim, sayın çeşitli Sivil Toplum Kuruluşu Başkan ve yöneticileri, Liderimiz Dr. Sadık Ahmet’in saygıdeğer ailesi ve Sevgili Batı Trakyalı Hemşehrilerim, sizleri Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Başkanı Av. Necmettin Hüseyin ve derneğimiz adına sevgi ve saygı ile selamlamak isterim.
Batı Trakya Türk Azınlığının lideri merhum Dr. Sadık Ahmet’in aramızdan ayrılışının 21. yılında ruhunu şad etmek ve kendisini özlemle ve minnetle anmak için burada toplanmış bulunmaktayız.
Yaklaşık yüz yıl önce imzalanan Lozan Antlaşması hükümlerine göre, bir toplumun yasal kazanımları olan haklarının neredeyse tamamının gasp edilmesi sonrası, baskıların iyiden iyiye arttığı 1985 yılında başlayan imza kampanyaları ve hukuk çerçevesinde geçen hak arama mücadeleleri ile geçen bir ömrün 24 Temmuz 1995 yılında elim bir trafik kazası ile sonlanmasının üzerinden geçen tam 21 yıl.
Bu gün gelinen süreçte ise maalesef liderimiz Dr. Sadık Ahmet’in ömrünü feda ettiği, Batı Trakya Türk Azınlığının gasp edilen haklarında bırakın kazanımını, günden güne var olanların da gasp edilmesi için her türlü baskı ile karşı karşıyayız.
Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığının kendi seçilmiş müftüsü tanınmasını bir kenara bırakın son çıkarılan 240 imam yasası ile camilere atanmaya kalkılan imamlar ile de camilerimize fiili müdehale noktasına gelinmiştir.
Vakıf mallarımıza el konulması, talan edilmesi ve yönetimlerinin gasp edilmesi aynen devam etmektedir.
Eğitim sorunundaki çözümsüzlükler katmerlenerek artmakta, çocuklarımızın ana dilde eğitim hakları gasp edilmekte, okul öncesi eğitim eksikliklerinin giderilmesi adına dernekler çatısı altında faaliyet gösteren çocuk kulüpleri, izinsiz gerekçesiyle baskına uğramakta ve dernek şubelerimiz kapatılmaktadır.
Yani kısaca 30 yıl önce imza kampanyalarının başladığı dönemdeki var olan sorunların çözümünü bir kenara bırakın, onlarla birlikte Batı Trakya Türk Azınlığı bu gün yaratılan yeni hak gaspları ve ilkel sindirme politikaları ile mücadele etmek zorunda bırakılmış durumdadır.
Büyük dava adamı, liderimiz Dr. Sadık Ahmet ile birlikte geçmişte omuz omuza, günümüzde ise onun açtığı yoldan hareket ederek haklı mücadelesini sürdüren bir Batı Trakya Türk toplumu. Elinden alınan tüm yasal haklarını tekrar elde etmek adına yürüttüğü mücadelesini, bu gün burada tüm dünyaya bir kez daha haykırarak da gösterdiği gibi hukuk çerçevesinde ve demokratik haklarının kullanılması yolu ile yürütmüş ve yürütmektedir. Batı Trakya Türk toplumu hiçbir zaman yasal mücadelenin dışına çıkmamış ve çıkmayacaktır.
Fakat tüm bu duyarlıklara rağmen, Dünya üzerinde belki de örneği olmayacak kadar devletine bağlı bir azınlık toplumuna, kendi devleti tarafından gasp edilen hakları, yine kendi devletinin imzaladığı uluslararası antlaşmalara rağmen vermeyi bir kenara bırakın bu gün bile halen bir çok hakları daha elinden alınmaya çalışılmaktadır.
Batı Trakya Türk toplumunun yasal haklarının yanında, manevi değerlerine de saygı duyulmamakta ve üzerinden yaklaşık sekiz ay geçmiş olmasına rağmen, parti genel merkezinde oluşturulan müzede liderimizin kaza geçirdiği hurda aracı çalanlar ile Dostluk Eşitlik Barış Partisinin Genel Merkezine saldırıda bulunanlar hakkında bir arpa boyu dahi yol kat edilememiş ve olayın üzerindeki sır perdesinin aralanmamış olması manidardır.
Batı Trakya’da yaşayan ne azınlığın ne çoğunluğun sözde bekçilere ihtiyacı yoktur. Türetilen bekçiler ancak huzur içinde yaşayan insanların huzurunu kaçırmakta, Batı Trakya Türk toplumunu farklı kulvarlara çekmeye çalışmakta, bizleri hukuk içindeki hak arama mücadelemizden saptırmaya çalışarak, haklı iken haksız duruma düşürmeye amaçşalamaktadırlar.
Fakat az önce de belirttiğim gibi, Batı Trakya Türk toplumu bu oyunlara gelmeyecek ve doğru bildiği yoldan şaşmayacaktır.
93 yıldır azınlık gönlerdeki mücadele bayrağı indirilmemiş, yakılan mücadele ateşi söndürülmemiş ve Batı Trakya Türk toplumunun haklı hak arama mücadelesi doğru bildiği yoldan şaşmadan devam ettirilmeye çalışılmaktadır.
Sayın katılımcılar bu gün burada Liderimiz merhum Dr. Sadık Ahmet’in aramızdan ayrılışının 21. Yılı münasebeti ile toplanmış bulunmaktayız. Fakat 15 Temmuz gecesi anavatan Türkiye’de yaşananlara da bir parantez açarak konuşmamı tamamlamak istiyorum.
Herkesin malumu yıllardır devletin en uç noktalarına kadar yerleşen şer odakları, 15 Temmuz akşamı darbe girişiminde bulunmuş, seçilmiş Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyeleri ile Yüce Türk Milletinin canına kast etmiş ve Anayasal hükümet ile demokratik yollarla seçilen kadroları ortadan kaldırmaya kalkışmışlardır.
Yüce Türk Milleti yapılan çağrılar ile sokaklara akın etmiş ve deyim yerinde ise darbecilere darbe yaparak hemşehrimiz Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” emanetine sonuna kadar sahip çıkmıştır.
Anavatan Türkiye’ye göç etmiş yüz binlerce Batı Trakya Türkü de her daim devletinin ve milletinin emrinde, onun ilelebet yaşatılması için gözünü kırpmadan canını verebilecek bir kararlılıkla yaşamlarını Türkiye Cumhuriyeti’nde idame ettirmektedirler. Bunu da adı ister FETO/Paralel Yapılanma, ister başka bir ad altında olsun hain teröristlerin karşısına Yüce Türk Milleti ile birlikte dikilip onlara dur derken, şehit edilen Kardeşimiz Gazeteci – Foto Muhabiri, Gümülcine Menetler doğumlu üyemiz merhum Mustafa Cambaz bunun en net örneğidir. Şehidimiz Mustafa Cambaz henüz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olamadığı, Haymatloz olarak yaşamını sürdürdüğü anavatanın birlik ve bütünlüğü için gözünü kırpmadan canını feda etmiştir. Kendisini bu vesile ile bir kez daha rahmet ve minnetle anar, tüm şehitlerimize rahmet, yaralılara da acil şifalar dilerim.
Bu duygu ve düşüncelerle Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği adına merhum liderimizin ruhunu bir kez daha yad ediyor, Anavatan Türkiye Cumhuriyetine geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, Genel Başkanımız Av. Necmettin Hüseyin adına saygılarımı sunuyorum” diyerek bitirdi.
Resimlerin devamı için tıklayınız
