Davutoğlu, Yunan halkına seslendi: “Türkiye`de dostlar edininiz”

alt

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Yunanistan ile birlikte vermek istedikleri ortak mesajın, “dostluk, komşuluk ve ortak kader mesajı” olduğunu ve “önümüzdeki dönemde bütün dünyanın, Türkiye ile Yunanistan ilişkilerinin ne kadar geliştiğine şahit olacağını” söyledi.

 

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Başbakan Yorgo Papandreu ile görüşmesinin ardından Dışişleri Bakanı Dimitris Druças ile bir araya geldi. Davutoğlu ile Druças, görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Yunanistan ile ilişkilerin son dönemde yepyeni bir muhteva kazandığını belirten Davutoğlu, bugün yaptıkları görüşmenin Temmuz ayında yapılacak Yüksek Düzeyli İşbirliği Toplantısı’nın hazırlığı mahiyetinde olduğunu kaydetti.

Davutoğlu, son olarak Erzurum’da iki ülke başbakanı ile neler yapılabileceğini görüştüklerini hatırlatarak, özel pasaportlara uygulanan vize muafiyeti sonrasında son bir sene içinde Türkiye’den Yunanistan’a gelen turist sayısının üç misli arttığını ve 500 bini aştığını ifade etti. Davutoğlu, bunun “iyi işbirliğinin” ve “halkların önlerinde engel olmadığında nasıl kaynaştığının” göstergesi olduğunu söyledi. Dışişleri Bakanı, küresel krize rağmen dış ticaret hacminin de 3 milyar dolar civarında olduğunu kaydetti.

İkili ilişkiler bağlamında daha önce üzerinde durulan konuları ele aldıklarını belirten Davutoğlu, “Bu çerçevede, gerçekten son derece pozitif bir momentumu yakalamış bulunuyoruz. Bunu kaybetmemek her iki ülkenin de menfaatinedir” dedi.

Avrupa Birliği bağlamında Yunanistan’ın desteğine her zaman müteşekkir olduklarını kaydeden Bakan Davutoğlu, vize konusunda “AB’nin takındığı tutumdan duyulan derin hayal kırıklığını” paylaştığını ifade etti. Davutoğlu, bu tutumun Türkiye’ye karşı uygulanan bir çifte standart olduğunu vurgulayarak, bu konularda sınır komşusu olmaları nedeniyle Yunanistan ve Bulgaristan’ın birinci muhatapları olduğunu, Yunanistan’ın desteğini her zaman beyan ettiğini dile getirdi.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu şöyle konuştu:

“Ben buradan Yunan halkına bir seslenişte bulunmak istiyorum. Türkiye’ye geliniz, kendi eviniz gibi… Türkiye’de dostlar edininiz. Biz de Türkiye’deki vatandaşlarımıza aynı şeyleri tavsiye ediyoruz. Hedefimiz hükümetlerin iyi ilişkiler kurması değil sadece, halkların da dostluk ve komşuluk ilişkilerini geliştirmesi… Nasıl mahallelerde komşuluklar yapmışsak, şimdi tekrar komşulukları her düzeyde inşa etmenin vakti.”

-“KIBRIS KONUSUNDAKİ DURUMDAN MEMNUN DEĞİLİZ”

Ahmet Davutoğlu, Kıbrıs sorunu konusunda da görüş alışverişinde bulunduklarını kaydederek, “Kıbrıs konusunda müzakerelerin gidişinden ve statükonun devam ettirilecek gibi görünmesinden Türkiye olarak memnun olmadıklarını” kaydetti.

Davutoğlu, “Doğu Akdeniz’i bir an evvel barış havzası haline dönüştürelim istiyoruz” diyerek, Kıbrıs konusundaki siyasi sorunlar nedeniyle, AB üyeliği sürecinde engeller çıkarılmasını da “adaletsizlik” olarak gördüklerini vurguladı. Davutoğlu, bu konuda Yunanistan ile birlikte ortak faaliyette bulunmada kararlı olduklarını belirtti.

Bölgesel konuları da kapsamlı olarak ele aldıklarını ifade eden Davutoğlu, Akdeniz’in güneyindeki Tunus, Mısır, Libya gibi ülkelerde önemli gelişmeler yaşandığını, bunları ayrıntılı şekilde değerlendirdiklerini aktardı.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, bu bölgedeki insani konularda ortak çalışmalar yapmayı planladıklarını belirterek, “Ortadoğu’da ve Balkanlar’da, Karadeniz ve Akdeniz’de Yunanistan ile daha yakın işbirliği ve istişareleri geliştirmeye kararlı olduklarını” söyledi.

Papandreu ve Druças’ı Türkiye’ye davet ettiğini belirten Davutoğlu, mayıs ayı başında Türkiye’de yapılacak En Az Gelişmiş Ülkeler Zirvesi’nde kendilerini görmekten mutluluk duyacaklarını kaydetti. Bakan Davutoğlu, “En yakın komşumuz ve dostumuz Yunanistan’ı aramızda görmekten memnun olacağız” diye konuştu.

Atina ziyareti çerçevesinde Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu ve Dışişleri Bakanı Dimitri Druças ile görüşen Davutoğlu, Yunanistan Dışişleri Bakanlığında Druças ile birlikte düzenlediği ortak basın toplantısında soruları yanıtladı.

Başbakan Papandreu ve Druças’ı Türkiye’ye mayıs ayı başında yapılacak olan “En Az Gelişmiş Ülkeler Zirvesi”ne davet ettiğini kaydeden Davutoğlu “Bugün buradan çıkan mesaj, vermek istediğimiz mesaj, dostluk komşuluk ve ortak kader mesajıdır. Önümüzdeki dönemde bütün dünya Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerin ne kadar geliştiğine şahit olacak ve biz buradan bütün dünyaya barış mesajı vereceğiz” diye konuştu.

Bir Yunan gazetecinin Davutoğlu’nun Katimerini gazetesindeki demecinden “Türkiye’nin bazı adaların statüsünü kesin bir şekilde tanımadığı” fikrini çıkardığını ifade etmesi ve “Eğer öyleyse Türkiye bu konuda Yunanistan ile nasıl bir işbirliği içinde bulunabilir” diye sorması üzerine mülakat üzerinde değişik yorumlar yapıldığına dikkati çeken Davutoğlu, bu konuyu aydınlatmak istediğini ifade etti. 

Herhangi bir ada ya da özellikle Meis adası üzerinde bir tartışma yapmadıklarını kaydeden Davutoğlu, “Meis adası Yunan adasıdır, bu hususta da bir tartışma bizim açımızdan söz konusu değildir” dedi.

Röportajda, bir soru üzerine Türkiye’nin kapsamlı olarak Ege’ye bakış açısıyla ilgili mesajlarının olduğunu dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti:

“Ege’de tüm sorunların çözülmesi konusunda Türkiye’nin nasıl bir olumlu yaklaşımda olduğunu, olmaya devam edeceğini, bugün de çok olumlu bir atmosferin aramızda olduğunu vurguladım. Bir soru üzerine Meis konusu gündeme geldiğinde, Meis’in coğrafi konum bakımından Ege’nin bir parçası olarak görünmediğini, daha çok Akdeniz’de bir konuma sahip olduğunu söyledim. Meis adasıyla ilgili herhangi bir hukuki tartışma başlatmak değil, uluslararası hidrografi enstitülerinin de kabul ettiği şekilde Ege ile Akdeniz’i ayırt eden bir coğrafi tanımlamadan kaynaklanıyor.

Biz Yunanistan ile bütün görüşmelerimizde, açık görüşlülük içinde bütün konuları konuşmaya hazırız. Meis adasıyla ilgili konuları da zamanı geldiğinde mutlaka görüşeceğiz, görüşülmeyecek diye bir husus yok. Fakat Ege’nin karmaşıklığı ve sorunların iç içeliği bağlamında Meis’in daha özel bir konumu olduğu, Akdeniz’e ait olduğunu söylemek için söyledim. Tabii bu bizim görüşümüz. Yunanistan’ın tabii kendi görüşü var. Açık bir şekilde konuşuyoruz. Bu açıklıktan çekinmememiz lazım. Ne kadar açık şekilde ele alırsak, bu meselenin çözümü için de yol alırız. Burada önemli olan, açık söyleyeyim, psikolojik eşiktir. Bugün Türkiye ile Yunanistan hükümetleri arasında bu olumsuz psikolojik eşik aşılmıştır. Her konuyu çözme konusunda kararlıyız, hızlı adımlar atma konusunda kararlıyız ve bu tür konuların da aramızda çok ciddi bir sorun teşkil etmeyeceğini düşünüyoruz.”

-TÜRKİYE’DE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ-

Gazetecilerin Türkiye’de tutuklanması konusunda sıkıntılar yaşandığı belirtilmesi ve değerlendirmesinin istenmesi üzerine Davutoğlu, bir akademisyen olarak da dünyada en çok değer verdiği özgürlüğün basın özgürlüğü, fikir ve ifade özgürlüğü olduğunu belirtti.

Bu konuda da gerek Türkiye’de gerek dünyanın herhangi bir yerinde her türlü hassasiyetin gösterilmesi gerektiğini düşündüğünü, bir dışişleri bakanı olarak da bunu en temel ilkelerden biri olarak benimsediğini ifade eden Davutoğlu, bu özgürlüğe zarar verecek her türlü uygulamayı da doğru görmediğini dile getirdi.

Diğer taraftan modern toplumların kabul ettiği en önemli ilkenin de yargı bağımsızlığı olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, “Türkiye’de bu tür soruşturmalar konusunda yargı bağımsızdır” dedi.

Yargı açıklamasında da “bu kişilerin gazetecilik eylemi değil başka konularla ilgili olarak gözaltına alındığının” açıklandığını anımsatan Davutoğlu, bu konuda kendilerinin yorum yapamayacağını dile getirdi.

Davutoğlu, “Sürmekte olan bir soruşturma var. Bu soruşturmanın sıhhati ve yargı bağımsızlığı bağlamında da bu konuyu daha açık yüreklilikle ve sabırla neticeleri beklemek lazım. Hükümetimizin bu konuda tutumu bellidir. Fikir özgürlüğü ve basın özgürlüğü konusunda son yıllarda atılan adımları herkes takdir etmektedir. Yargı bağımsızlığı konusunda da hükümet, yargının aldığı kararlara karşı saygılı olmak durumundadır. Biz de saygı göstermek durumundayız, yoksa yargıya bir müdahalemiz söz konusu olamaz” diye konuştu

-BATI TRAKYA GEZİSİNDE DOSTLUK MESAJI-

Batı Trakya ziyareti ile amaçlarının sorulması üzerine Davutoğlu, soruya Türk ve Yunan tarihini iyi anlamaya çalışan bir bilimadamı olarak cevap vereceğini ifade ederek, Trakya, Mora, Girit ya da Rodos bütün Yunanistan tarihine yakın ilgi duyan biri olduğunu kaydetti.

Her ziyaretinde “Yunanistan’ın bir güzel köşesini daha görmeyi” istediğini dile getiren Davutoğlu, ziyaretinin sadece Batı Trakya değil Kavala, Selanik, bütün bölgeyi kapsadığını belirtti. Dışişleri Bakanı, “Bu ziyareti Yunanistan’ın Türkiye ile de komşu olan güzel yöresini görmek bakımından, hem kendi entelektüel meraklarımı gidermek hem de orada iki ülkenin bir dostluk köprüsü olduğuna inandığımız Müslüman Türk azınlığı ile ilgili olarak, doğrudan güzel mesajları onlarla paylaşma noktasında imkan olarak değerlendiririm” dedi.

Papandreu ve Druças’ın da Türkiye’ye geldiklerinde, her ziyaretlerinde ülkenin başka bir köşesini görmesini istediklerini belirten Davutoğlu, gelecek ziyaretinde de imkan olursa Sparta’ya gitmek istediğini dile getirdi. 

Dışişleri Bakanı Davutoğlu şunları söyledi:

“Bunları artık normal görelim. Bu ziyaretlerin arkasında herhangi bir başka gündem aramayalım. Bütün Yunanlılar için Türkiye, kendi ikinci vatanları gibi gelip her köşesini gezebilecekleri bir ülkedir. Bunu Dışişleri Bakanı olarak söylüyorum; gelin ve Türkiye’nin her köşesini gezin. Orada sizin ve bizim yarattığımız ortak kültürel değerleri göreceksiniz. Türkler de Yunanistan’a geldiklerinde her bir köşesini gezsinler, görsünler ki burada da ortak kültürel mirasımız var. Selanik’te de, İzmir’de de, Edirne’de de, İstanbul’da da, Atina’da da göreceksiniz ki Türkler ve Yunanlılar birlikte bir kültürel miras oluşturmuşlar. Ben öyle değerlendirmesini yapıyorum.

Eski paradigma bitti. Artık gizli gündemler, farklı kaygılar ve şüphelerin olmadığı yeni bir paradigma kurmalıyız. Ülkelerimizin liderleri ülkelerimize geldiklerinde yaptıkları ziyaretlerde sadece dostluğumuzun, kardeşliğimizin ve komşuluğumuzun pekiştiğini görecekler.”

Papandreu’nun Erzurum ziyaretinin kendileri için bir şeref olduğunu kaydeden Davutoğlu, Papandreu ve Druças’ın Fener Rum Patrikanesi de dahil İstanbul’daki mekanları ziyaret etmelerinden sadece memnuniyet duyduklarını, bu ziyaretleri birlikte de yaptıklarını ifade etti. Bakan Davutoğlu, bunun kendileri için bir dostluk nişanesi olduğunu belirtti.

Druças ile son olarak Rodos’ta buluştuklarını anımsatan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, gezisinin bu anlamda dostluk mesajının verileceği bir imkan olarak görülmesini istedi.

Dışişleri Bakanı Ahmed Davutoğlu ile biraraya gelen Druças, görüşme sonrasında düzenlenen ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

Son dönemde iki ülke arasında sık görüşmelerin olduğunu ve bunlara sistemli şekilde hazırlanıldığını belirten Druças, Davutoğlu ile yaptığı görüşmenin de özellikle yapıcı olduğunu söyledi.

Taraflar arasında iki ülkeyi ilgilendiren konuların ele alındığını ve uluslararası gelişmeler için de görüş alışverişinde bulunulduğunu belirten Druças, ”Bölgemiz ve Ortadoğu’daki gelişmeler hakkında Sayın Davutoğlu ile aynı endişeleri paylaşıyoruz. Krizin ilk anından beri irtibattayız. Libya’da durum böyle kalamaz. Bu konuda da hem fikiriz” dedi.

Türk-Yunan ilişkilerinde bugüne kadar kaydedilen ilerlemeye de atıfta bulunan Druças önemli birçok konunun yüksek düzeyli işbirliği konseyi aracılığıyla ele alındığını, bu mekanizmanın ilk toplantısından bu yana gelişmelerin tatmin edici olduğunu söyledi.

Druças konseyin ikinci toplantısının Temmuz ayında Türkiye’de olmasının beklendiğini de kaydetti.

İki ülke arasında ticaret, ekonomi, turizm gibi önemli konuların ele alınmaya devam ettiğini belirten Dışişleri Bakanı, özellikle ekonomi alanında iki ülke işadamlarının aktivitelerinin memnun edici yoğunlukta olduğunu sözlerine ekledi.

Diğer yandan ele alınan başka önemli konuların da olduğunu belirten Druças, bunları Türkiye-AB ilişkileri ve istikşafi görüşmeler olarak sıralayıp, ”Çabalarımızı sürdürüyoruz” dedi.

Ege’de iki ülkenin farklı bakış açılarının olduğunu belirten Druças ”Zaten bunun için konuşuyoruz. Yunanistan’ın toprak bütünlüğü, egemenliği ve uluslararası kurallara saygı, çerçeveyi oluşturuyor” dedi.

Druças Türkiye’nin bazı faaliyetlerinin bu yöndeki çabaya uymadığını, kamuoyunda yanlış izlenim oluşturduğunu ve bunlara bir son verilmesi gerektiğini de ileri sürdü.

Kaçak göçle mücadele konusuna da değinen Yunanlı Dışişleri Bakanı, Yunanistan’ın AB’nin dış sınırlarını teşkil ettiğini ve bu sınırlarda büyük baskı olduğunu söyledi. Bu çerçevede AB Dış Sınırları Koruma Ajansının (Frontex) bölgede görev yaptığını ve olumlu sonuçlar getirdiğini belirten Druças, AB-Türkiye arasında, yani Yunanistan-Türkiye arasında bu konudaki işbirliğinin önemini vurguladı.

Türkiye’nin geri iadeyle ilgili müzakerelerinin doğru yöne atılmış bir adım olduğunu söyleyen Druçaş, ”En kısa zamanda yürürlüğü konmalarını ümit ediyoruz” dedi.

Türk vatandaşlarının AB’ye vizesiz girişi konusuna da değinen Druças konunun çok önemli olduğunu belirtirken Yunanistan’ın yeşil pasaport uygulamasında sonuçların da oldukça olumlu olduğunu, nitekim Yunanistan’a gelen Türk turist sayısında artış kaydedildiğini belirtti.

Türkiye-AB ilişkilerine de değinen Druças, ”Bu konudaki tezimiz bilinmektedir. Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğini destekliyoruz ancak bu Türkiye’nin yükümlülüklerinin yerine getirilmesi ve reformlarda ilerleme kaydedilmesi önşartlarını kapsamaktadır” dedi.

Kıbrıs konusunda da konuşan Yunanlı Dışişleri Bakanı Kıbrıs’ın “açık yara” olmaya devam ettiğini ve Türkiye’nin de AB perspektifini etkilediğini söyledi. Druças BM çerçevesinde özlü bir ilerleme kaydedilmesi gerektiğini de ifade etti ve Kıbrıs meselesinin çözümünün iki ülke ilişkilerinin daha iyi olması için gerekli olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Druças, ”Vizyonumuz Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs’ın çıkarları doğrultusunda bir arada çalıştıklarını görmektir” dedi. Yunanistan’daki azınlıklar konusuna, sorular üzerine değinen Druças, Yunanistan’ın farklı dinlerin birlikte yaşaması ve dini özgürlüklere saygı açısından bölgesinde örnek teşkil ettiğini belirtti. Druças öte yandan mütekabiliyet ve Yunanistan’ın iç işlerine karışılmasının kesinlikle kabul edilemeyeceğini de sözlerine ekledi.

Açıklamasında istikşafi görüşmelere de değinen Druças istikşafi görüşmelerinin sebebinin kıta sahanlığının belirlenmesi olduğunu ve bu yönde samimi, ciddi bir çaba gösterildiğini belirtti.

Davutoğlu’nun Trakya’ya gerçekleştireceği ziyarete de sorular üzerine değinen Druças, Yunanistan’ın özgür ve misafirperver bir ülke olduğunu ve kapılarının da ziyaretçilere açık olduğunu söyledi.

alt alt alt alt 

Kaynak: Zaman Gazetesi ve Azınlıkça Dergisi

Daha Fazla İlgili Makale Yükleyin
Daha Çok Yükle admin
Daha Fazla Yük Haberler

İlginizi Çekebilir

İSKEÇE MUZAFFER SALİHOĞLU AZINLIK ORTAOKULU VE LİSESİ MÜTEVELLİ HEYETİ VE OKUL AİLE BİRLİĞİ’ Nİ MİSAFİR ETTİK

Batı Trakya’ da zorlu ve baskılar altında geçen 2018-2019 öğretim dönemini başarılı …