TBMM Adalet Komisyonu Üyesi ve AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Bursa Şubesi ziyaretinde, kendisine Yunanistan’da 15 Ocak günü parlamentoda görüşülen ‘240 İmam Yasası’ hakkında yöneltilen bir soru üzerine verdiği cevapta eleştirilerde bulundu. Çavuşoğlu, “Yunanistan Parlamentosu, bu kararla Lozan Anlaşması hükümlerine aykırı olarak Batı Trakya Müslüman Türk azınlıklarının aleyhinde bir yasa çıkararak, Batı Trakya’daki Müslüman Türk toplumunun dini özgürlüğüne müdahale etmiştir” dedi.
Hakan Çavuşoğlu, ortada hiçbir haklı neden ve hiçbir beklenti yokken, ayrıca Batı Trakya’daki Müslüman Türk azınlığının Yunanistan devletinden müftülük ve vakıflarla ilgili bir takım başka beklentileri varken, böyle bir yasanın tekrar parlamentonun gündemine getirilmesinin hem bir batı Trakyalı, hem de bir TBMM üyesi olarak kendisini hayal kırıklığına uğrattığını söyledi.
Soydaşların böyle bir beklentisi olmamasına rağmen Yunanistan Parlamentosu’nun gündemine gelen bu yasanın çok düşündürücü olduğuna vurgu yapan Çavuşoğlu, “Siyaset; halkın taleplerine cevap veren bir kurumdur. Halkın böyle bir talebi olmamasına rağmen bu yasanın geçmesi, Yunanistan Parlamentosu’nun esas görevini ihmal ettiğini göstergesidir” şeklinde konuştu.
—HANGİ NORMA UYGUN ?—
Çavuşoğlu, yasanın kabulünün, Lozan Antlaşması’nın 35. ve 47. maddelerinde belirtilen azınlık haklarına aykırı olduğunu ve ayrıca bu yasanın hiçbir uluslararası hukuk normuyla bağdaştırılabilecek yanının olmadığını dile getirdi.
2007 yılında gündeme getirilen, fakat başarısızlıkla sonuçlanan bu yasanın, bölgede sosyal barışa darbe vuracağını belirten Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
“Nihayetinde 2007 yılında bu yasanın başarısız olduğu, Türk toplumu tarafından benimsenmediği, reddedildiği ortadayken tekrar gündeme gelmiş olması hiçbir şekilde bölge içindeki sosyal barışa katkı sunmayacaktır. Bu süreçte parlamentodaki milletvekillerimiz ile özellikle Rodop Milletvekili Ahmet Hacıosman’a, Altın Şafak Partisi Milletvekillerinin ‘ajan’ olarak yaftalamaları nedeniyle, onları sokaktaki marjinal grupların hedefi haline getirmiştir.. Bu yaftalamaların ne hukukla ne izanla ne de vicdanla açıklaması mümkündür. Bu kimseler Yunanistan vatandaşı kimselerin oylarıyla seçilmiştir. Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı hiçbir zaman meşru taleplerini gayri meşru yollardan arama yolunu kullanmamıştır. Burada Batı Trakya Türk toplumunun istemiş olduğu eşit vatandaşlık statüsünde yaşamaktır. Bugün Yunanistan tarafından atanan bir müftünün bile bu yasayı uygulanabilir olmadığını söylemesi dahi yasanın ne derece özgürlüklere aykırı olduğunun bir göstergesidir. “
—İRONİK BİR KARAR —
Hakan Çavuşoğlu sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Kim ne derse desin Müslümanlar’a hizmet verecek bir din öğretmeninin ve bir imamın, mezuniyet kriteri aranmaksızın, Hristiyanlar’dan oluşan bir kurul tarafından belirlenmesi tamamen bir ironidir. Dolayısıyla bunun din özgürlüğü anlamında savunulacak hiçbir tarafı olmadığı gibi tutunacak hiçbir dalı da yoktur. Peki, soydaş toplumunun arzusu ve isteği olmamasına rağmen neden bu yasa çıkarılmıştır? Bunun cevabının verilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla ben bu yasanın inşallah uygulanmayacağını düşünüyorum. Son onay verilmeden umarım ki bu konu gündemden kaldırılır ve Yunanistan bir kez daha insan hakları noktasındaki olumsuz kanaatleri ortadan kaldırır diye düşünüyorum.”