Yunanistan Avrupa ve Dış Politika Vakfı (ELİAMEP) ve Avrupa Konseyi İnsan Hakları Direktörlüğü’nün ortaklaşa düzenlediği “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, ulusal siyasi ve hukuki statüsü” konulu toplantı, 18 Haziran Perşembe günü Strazburg’da gerçekleşti.
Yaklaşık 50 kişinin katıldığı toplantıya, Batı Trakya’dan Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği adına dernek eski başkanlarından Cemil Kabza ve dernek üyesi doktora öğrencisi Sebahattin Abdurrahman katıldı.
BTAYTD adına toplantıya katılan Cemil Kabza ve Sebahattin Abdurrahman, katılımcılara, Batı Trakya Türklerinin AİHM nezdinde kazandığı davalar ve bu dava kararlarının Yunanistan tarafından uygulanmadığı ile ilgili bilgi verdi.
Avrupa Konseyi’in Strazburg’daki AGORA binasında gerçekleşen bir günlük konferansta, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği kararların devletler tarafından uygulanıp uygulanmadığı ve uygulama aşamasında karşılaşılan sorunlar ele alındı.
ELİAMEP ve Avrupa Konseyi adına Dia Anagnostu’nun organize ettiği konferansa Avrupa Konseyi’ne üye 9 ülkenin (Yunanistan, Almanya, Avusturya, Türkiye, Bulgaristan, Romanya, İtalya, Fransa ve İngiltere) AİHM kararlarının uygulanıp uygulanmadığı ve uygulama aşamasında karşılaşılan sıkıntıların yer aldığı raporlar sunuldu.
Selanik Makedonya Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi ve “JURISTRAS” proje kordinatörü Dia Anagnostu’nun başkanlığında 9 ülkede bulunan çeşitli üniversitelerle işbirliği içerisinde 3 yıldan bu yana yapılan araştırmaların sonuçları sunuldu.
Yunanistan raporunu hazırlayan Dia Anagnostu, 3 yıldan bu yana yaptığı çalışma ve hazırladığı rapor hakkında özet bilgi verdi. İlk oturumu da yöneten Dia Anagnostu, Yunanistan’ın AB’nin en köklü üyelerinden biri olmasına rağmen, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdindeki notunun yeterince iyi olmadığını söyledi. Anagnostu, Yunanistan’ın özellikle Yehova Şahitleri’nin AİHM’de kazandığı davaları uygulama konusunda hassasiyet gösterdiğini ancak, diğer kararları ve özellikle etnik azınlıklar hakkındaki AİHM kararlarını uygulamaktan kaçındığını söyledi. Dia Anagnostu Yunanistan’ın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ihlal ettiği durumlarda AİHM tarafından cezalandırıldığı, para cezalarını ödeme konusunda pek itiraz etmediğini ancak bütün kararları uygulamadığını söyledi.
Avrupa Konseyine üye ve AİHM’e taraf her ülke gibi Yunanistan’ın da yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.
Anagnostu 9 ülke hakkında rapor hazırlayan çalışma arkadaşlarıyla birlikte AİHM kararlarının uygulama aşamasındaki sorunları tespit etmeye ve sorunların giderilmesi için ışık tutacak sonuçlara varmaya amaçladıklarını ifade etti.
AİHM kararları doğrultusunda bazı ülkelerin kanunlarda değişiklikler yaptığını belirten Anagnostu, azınlıklarla ilgili davaların uygulanması aşamasında hala ciddi sorunların varlığına dikkat çekti. Dia Anagnostu AİHM kararlarının uygulama oranlarının ülkelerin demokrasi seviyesiyle de orantılı olduğunun altını çizdi.
AİHM KARARLARI İZLEME KOMİTESİ
AİHM kararları izleme komitesi başkanı Hristos Yakumopulos yaptığı konuşmada, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin farklı din, dil ve ırka sahip insanların bir arada barış ve huzur içerisinde yaşamalarını sağlaması için yapılmış bir sözleşme olduğunu hatırlatarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin de bu sözleşmenin taraf ülkeler tarafından ihlal edilmemesi için kurulmuş bir koruma mekanizması olduğunu söyledi. Yakumakopulos sözleşmenin uygulanmasında siyaset ve akademi camiasının önemine de değindi.
Avrupa Komisyonu adına söz alan Peteris Zilgalvis ise Dia Anagnostu ve ekibinin yaptığı 3 yıllık araştırmanın önemine değinerek, toplantıdan çıkacak sonucun bazı sorunların giderilmesinde ışık tutacağına inandığını söyledi.
KARARLAR NEDEN UYGULANMIYOR?
Berlin Hetrie Devlet Okulu öğretim üyesi Prof. Alina Mungiu Pippidi ise 9 ülkenin AİHM kararlarını uygulaması ile ilgili istatistiki bilgi verdi. Kararların uygulanmamasının en önemli etkenlerin başında siyasal ortam ve uygulama kapasitesinin bulunduğuna dikkat çeken Pippidi, bazı AİHM kararlarının uygulanması siyasetçilere ve siyasi ortama mal olduğu gerekçesiyle uygulanmadığını söyledi. Azınlıklarla ilgili davaların uygulanma aşamasındaki en büyük sıkıntının ise mahkemenin bireysel haklara bakmasından kaynaklandığını ileri sürdü.
ETNİK AZINLIKLAR ve AİHM
AİHM kararlarının etnik azınlıklar üzerindeki etkisi konusunda konuşan Bulgar uzman Yonko Grozev, etnik azınklıklarla ilgili davaların, ülkelerin azınlıklara bakış açısıyla da bağlantılı olduğunu söyledi. Grozev Yunanistan’ın Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nı tanımadığı gerekçesiyle, azınlıkla ilgili davalara farklı bir yaklaşım sergilediğini belirtti. AİHM’nin etnik azınlıklar konusunda verdiği kararların uygulanmasında ülkelerin sosyo-kültürel ve siyasal ortamın büyük önem taşıdığını söyledi. AİHM’nin AB üyesi ülkelerdeki etnik azınlıklar lehine verdiği kararların, AB’ne aday ülkelerden daha az uygulandığına dakkat çeken Bulgar uzman, “AB’ne aday ülkelerin AİHM kararlarına daha büyük önem verdiğine ve daha çok uyguladığına şahit oluyoruz. Bu etnik azınlıklarla ilgili davalarda da böyle. Ancak genel olarak AİHM kararlarınnı önemi iyi bilinmiyor, anlaşılamıyor, ulusal siyasette ve medyada yeterince yer bulamıyor.” diyerek, etnik azınlıklarla ilgili sorunların çoğu siyasi sorun olduğu için güçlü siyasi iradelerle daha kolay çözülebileceğini iddia etti.
AİHM ve ÜYELERİNİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi dava kabul kurulu üyesi Erik Fribergh yaptığı kısa konuşmada, AİHM’nin bütün kararlarını Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne göre verdiğini, son yıllarda verilen kararlarda da devletlere önemli bazı tavsiyelerin yer aldığını söyledi. AİHM’nin 50’inci kuruluş yıldönümünü kutladığı bir dönemde, devletlerin AİHM kararlarını uygulamakla hiç bir şey kaybetmeyeceklerini aksine kazanımları olacaklarını anlamalarının zamanı geldiğini söyledi.
BAKANLAR KOMİTESİ
AİHM kararlarının uygulanmasını takip eden Bakanlar Komitesi’nin çalışma şekli hakkında bilgi veren, karar takip komitesi üyesi Türk asıllı Özgür Derman, Bakanlar Komitesi’nde görüşülmek üzere yaklaşık 7 bin davanın beklediğini söyledi. Bakanlar Komitesi’nin bütün davalara bakmasının belki yıllar alacağını kaydeden Özgür Derman, “Aciliyet arzeden davalara her zaman öncülük tanınmaktadır. Bakanlar Komitesi yılda 4 defa toplanır. Bütün AİHM kararlarını inceler. Kararların tümü uygulanıncaya kadar takip eder.”dedi.
PARLAMENTERLER MECLİSİ
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi İnsan Hakları Komitesi sekreteri Andrew Drzemczewski ise devletlerin AİHM kararlarını, karar tarihinden 6 ay içerisinde uygulayıp uygulamadıklarıyla ilgili rapor sunmak zorunda olduğunu belirterek, devletlerin kararları uygulaması için verilen zaman çizelgesinin önemine değindi.
DRAGONA’DAN ATAK
Toplantıya katılan PASOK kontenjan milletvekili Thalia Dragona da yaptığı konuşmada, AİHM kararlarının uygulanması için ulusal parlamentoların da görev üstlenmesi gerektiğini söyledi.
AB üyesi bazı ülkelerde parlamentoların AİHM kararlarının uygulanması aşamasında önemli görevler üstlendiğini kaydeden Dragona, Yunanistan’da böyle bir uygulamının olmadığına dikkat çekti. Dragona AİHM’nin özellikle etnik azınlıklar lehine verdiği kararların devletler tarafından uygulanmamasının azınlıkları büyük hayal kırıklıklarına sürüklediğini söyledi. Thalia Dragona, Yunanistan Parlamentosu’nda da AİHM karararlarını takip edecek ve acilen uygulanması için önemli görevler üstlenecek bir komitenin kurulmasını önereceğini söyledi.
Dragona, konuyla ilgili Yunan Parlamentosunda yeni yapılanmaya geçilmesi için meclise soru sormayı da düşündüğünü kaydetti.
Kaynak: Birlik Gazetesi