Yunanistan’ ın son günlerde Batı Trakya Türkleri’ne yönelik arttırarak sürdürdüğü baskı ve uygulamalarını ibretle izlemekteyiz.
Bilindiği gibi bundan bir süre önce, çeşitli etkinliklerin kutlandığı 700 yıllık tarihi geçmişi olan Seçek Yaylası’na yapılıp din, dil, ırk ve tür ayrımı yapılmaksızın bütün canlıların faydalanmasına sunulan “Mehmet Hilmi Çesmesi” ne yazık ki Bölge Genel Sekreterliği’nin kararıyla yıktırılmıştır.
Yine, Gümülcine Yannıkköy’de yer alan Batı Trakya Türkleri’ne ait vakıf arazisi, hiçbir yasal dayanağı bulunmadığı halde adeta gasp edilerek söz konusu arazi üzerine Kilise inşaatına başlanmış ve bu inşaata devam edilmektedir.
Ayrıca, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’na din adamı ve öğretmen yetiştirmek üzere açılan Gümülcine Medrese-i Hayriyyesi’nin tabelası da bir gece yerinden alınarak ismi değiştirilmek istenmiştir.
Son olarak da İskeçe’de bulunan tarihi Okçular Camisi kundaklanmış ancak camii imamının fark etmesiyle bu eylem başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
Son üç aylık zaman diliminde Batı Trakya Türkleri’ne reva görülen bu uygulamalar ne yazık ki çağdaş, medeni ve demokratik bir devlet olarak gördüğümüz Yunanistan ülkesinde yaşanmaktadır.
Batı Trakya Türkleri maruz kaldıkları bu baskı ve hukuk dışı uygulamaların altında yatan nedenler, Yunanistan’ ın azınlığı göç etmeye, asimile etmeye ve sindirmeye yönelik olarak değişmeyen devlet politikalarının yanı sıra güç kaybı yaşayan iktidardaki Karamanlis hükümetinin iç siyasete dönük vermek istediği mesajdır.
Nitekim, 02.09.2009 tarihinde Yunan Basınının karşısına çıkan Başbakan Kostas Karamanlis erken genel seçim kararını ilan etmiştir.
Batı Trakya Türkleri de alınan bu seçim kararı ile birlikte, yeniden sandık başına gidecek olmanın heyecanını buruk bir şekilde yaşamaktadır. Zira her seçimde umutlarını tazeleyen azınlık mensupları sonuçta hiçbir şeyin değişmediğini görmekle hayal kırıklığına uğramış ve gittikçe hangi parti iktidara gelirse gelsin azınlığa ilişkin tutumun değişmediğini ve yıllardır süregelen sorunlarının çözümü noktasında hiçbir adım atılmadığı yaşayarak öğrenmiştir.
Bu nedenle, Yunanistan’daki seçimler Batı Trakya Türkleri için farklı bir anlam taşımaktadır. Yunanistan’daki seçimler, azınlık için, milli kimliğine, dini özgürlüğüne, ekonomik zayıflığına ve vakıf mallarına tecavüze, onur ve haysiyetiyle oynanmasına karşı bir başkaldırı olmalıdır.
Bu bakış açısından hareketle, Batı Trakya’da yaşamaktan olan her Müslüman Türk ferdi, bu seçimlerde de demokratik hakkının gereği olarak oyuna kullanacaktır ve kullanmak zorundadır. Ancak oyunu kullanacak azınlık mensupları çok iyi düşünüp karar vermek durumundadır. Azınlık mağrur ve dik duruşunu muhataplarına hissettirmek adına oyunu Türk adaylara vermelidir.
İşte bizde Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği olarak, Yunanistan’da yaşam mücadelesi sürdüren yakınlarımıza, akrabalarımıza bu onurlu mücadelelerinde bir oyun bile ne kadar kıymet arz ettiğini düşünerek 04.10.2009 tarihinde gerçekleştirilecek olan seçimlere Bursa’dan ücretsiz otobüs kaldırmaktayız.
Bu nedenle Bursa’da yaşamakta olup Yunanistan’da oy kullanma hakkına sahip tüm hemşehrilerimizi duyarlı olmaya ve tek oyun bile önemine binaen oy kullanmak üzere Yunanistan’ a gitmeye davet ediyoruz.
Saygılarımızla,
BTTDD Bursa Şubesi
Bşk Av. Hakan Çavuşoğlu
