Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 9 Temmuz Perşembe günü "Zeybek v. Yunanistan" (Başvuru no. 46368/06) davasında Yunanistan’ı mahkûm ederek para cezasına çarptırdı. Mahkeme, Yunanistan’da 1998 yılına kadar yürürlükte olan Vatandaşlık Yasası’nın ırkçı 19’uncu maddesi çerçevesinde Yunan vatandaşlığından çıkarılan Batı Trakya Müslüman azınlığı üyelerinden Bedriye Zeybek adlı davacıyı, Atina’ya karşı açtığı davada haklı buldu.
Mahkeme, Yunanistan’ın davacıyı vatandaşlıktan çıkararak emekli aylığını kesmesini Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin mülkiyet hakkıyla ilgili maddesine aykırı buldu. AİHM bu uygulamanın, sözleşmenin ayrımcılıkla ilgili maddesiyle bağdaşmadığı hükmünde de bulundu.
Daire’nin oy birliği ile aldığı kararda Mahkeme, Sözleşme’nin adil tatmin ile ilgili 41. Maddesi kapsamında maddi olan ve olmayan zararlar için 13.455 euro ile masraf ve harcamalar için 2.500 euro tutarında paranın başvuru sahibine ödenmesi kararı aldı. Yunanistan karar gereği davacı Bedriye Zeybek’e toplam 13 bin 455 euro maddi ve manevi tazminat, 2 bin 500 euro da mahkeme masrafı ödeyecek.
Bedriye Zeybek’in 4 çocuklu olmasından dolayı yaşam boyu ödenen para yardımı başvurusunun reddedilmesi nedeniyle yaptığı başvuruda, Yunanistan’ın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 1 Numaralı Protokolü, mülkiyetin korunmasını konu alan 1. Maddesi ile birlikte ayrımcılığın yasaklanması ile ilgili 14. Madde’sini ihlal ettiği kararına vararak Yunanistan’ı mahkum etti. Mahkeme, Bedriye Zeybek’in herhangi bir "objektif ya da mantıklı gerekçe" olmaksızın muamelede farklılığa tâbi tutulduğunu ifade ederek, toplumun genel çıkarlarının talepleri ile bireyin temel haklarının korunması koşulları arasındaki adil dengeyi bozan aşırı ve orantısız bir yükü taşımak zorunda bırakıldığını dile getirdi.
Başvuru sahibi 1951 doğumlu Bedriye Zeybek, İskeçe’de yaşıyor. 1974-1982 yılları arasında Yunan vatandaşı olan Hüseyin Zeybek’ten dört çocuk sahibi oldu. Dördüncü çocuğun doğumu ile birlikte Yunan yasalarına göre ömür boyu para yardımı almaya hak kazanan Bedriye Zeybek, ailesi ile birlikte Türkiye’de akrabalarını ziyareti sırasında, 22 Kasım 1984 tarihinde, İçişleri Bakanlığı’nın kararı ile vatandaşlıktan çıkarıldı. Yunan Vatandaşlık Kanunu’nun 19. Maddesi ile vatandaşlıktan çıkarılan Zeybek ailesinin karara karşı temyiz başvurusu ise reddedildi.
1998 yılında Vatandaşlık Kanunu’nun yürürlükten kaldırılmasının ardından Bedriye Zeybek ve ailesi Kasım 1999’da yeniden vatandaşlık başvurusunda bulundu. İlkay Zeybek’in küçük ve evli olması nedeni ile eşine tâbi olduğu gerekçesiyle annesi ile birlikte tekrar Yunan vatandaşlığını kazanması reddedilirken, Bedriye Zeybek ve kızları ise Yunan vatandaşlıklarını kazandılar.
Aralık 2001’de Bedriye Zeybek, 1982/1990 sayı ve tarihli yasa gereğince 4 çocuklu olduğundan dolayı yaşam boyu ödenen para yardımı için başvuruda bulundu. Ancak, Kasım 2002’de Zeybek’in başvurusu dört çocuktan hepsinin Yunan vatandaşı olmaması nedeniyle ve dolayısıyla da yasal gerekliliklerin karşılanmadığı gerekçesiyle reddedildi. Temyiz başvurusunun reddedilmesinin ardından Mayıs 1996’da Yüksek İdarî Mahkeme, anayasanın aile ve anneliği koruma altına alan 21.Maddesi’nin yalnızca Yunan ulusunun korunması ve teşvik edilmesi ihtiyacı ile ilgili olduğu ve Yunanistan’da yaşayan yabancı aileleri kapsamadığı kararına vardı.
İlkay Zeybek’in Yunan vatandaşlığından çıkarılması kararı Ocak 2007’de geçersiz kılındı. Bedriye Zeybek, İlkay Zeybek’in doğumu ile para yardımı alan anne olma statüsünü kazanmış, Yunan vatandaşı ve uygulamasına göre de, bu statü prensipte yaşam boyu edinmişti. Buna göre, çocuklarının biri veya birkaçının milliyetlerine bakılmaksızın aile ile ilişiklerinin sona ermesi bu statüyü ortadan kaldırmıyor. Bedriye Zeybek’in başvurusunun 2002 yılında reddedilmesi sırasında bu durum Yunan kanununca garanti altına alınmıştı. Yunan kökenli en az dört çocuk sahibi olan ailelerin aksine Bedriye Zeybek ve ailenin diğer üyelerinin Yunan vatandaşlığı tüm hakları ile birlikte iade edilmedi. Mahkeme, vatandaşlıktan çıkarılma hiç olmamış gibi iadenin, Bedriye Zeybek’in 4 çocuklu bir ailenin annesi olma statüsünden kaynaklanan tüm yararlarını kapsaması gerektiğini bildirdi. Bu bağlamda AİHM, Yüksek İdarî Mahkeme’ye bir korunmanın Yunan milliyeti değil, millî köken kriterine dayalı olarak "Yunan ulusunu koruma ve teşvik etme ihtiyacı" hükmünde karar vermesini de şaşırtıcı bulduğunu ifade etti.
AİHM’nin "Zeybek v. Yunanistan" davası ile ilgili kararı için TIKLAYINIZ
Kaynak: Azinlikca