Yıllık iznimin bir bölümünü yine Yunanistan’da geçirdim.
Gün geldi yemyeşil doğa ile buluştuk, gün geldi Ege’nin mavi sularında serinledik.
Ve, en önemlisi yakınlarımızla, arkadaşlarımızla kucaklaştık.
Batı Trakya’da tabii ki ilk gündem maddesi ekonomik kriz.
Orada olduğum sürece büyük şehirlerde eylemler hiç eksik olmadı.
Peki Batı Trakya Türkleri ne yapıyor?
Büyük çoğunluğu çiftçi olduğu için geçim derdinde…
Nasıl olmasın ki?
Tütünü düşük fiyattan sattı.
Primler yarı yarıya azaldı.
Bu yıl toplamaya başladığı üründe de hastalık baş gösterdi.
Rekoltede ciddi oranda düşüş bekleniyor.
Üreticilerden bazıları ‘zaten para etmiyor, hiç toplamasam mı’ diyor.
Bazıları da ‘başka çaremiz mi var’ diyerek tarlanın yolunu tutuyor.
Peki sorun yalnızca tütünde mi?
Tabii ki hayır.
Buğdayın kilogram fiyatı 9 cent.
Yanlış duymadınız 9 cent.
Her üreticinin bununla ilgili yorumu aynı:
Zarardayız ama başka çare mi var?
Pamuk üreticisi için de durum pek farklı değil.
Bölgede sanayinin durumu zaten içler acısı…
Birçok azınlık mensubu son yıllarda işinden olmuş.
Bütün bu olumsuz gelişmeler olurken vergi artışları arka arkaya gelmiş.
Basma tütün para etmiyor ama sigara yeni vergilerle cep yakıyor!
Akaryakıt fiyatları almış başını gitmiş.
Emekli maaşları dondurulmuş.
Yeni emekli olacakların aylıkları düşürülmüş.
Kısacası nereden baksan ekonomik açıdan işler kötü…
Peki bölgede siyasi anlamda neler oluyor?
İki önemli gelişmeden söz edebiliriz.
Efsane liderimiz Dr. Sadık Ahmet’in kurduğu Dostluk Eşitlikve Barış Partisi (DEB) yeniden yapılanıyor.
Mustafa Boşnak genel başkanlık görevini Mustafa Ali Çavuş’a devretti.
(Merak edenler için hemen söyleyeyim, kendisi ile kardeş çocuğu oluruz.)
Partinin yeni yönetiminde Batı Trakya Türkleri arasında etkin isimler görev aldı.
İkinci siyasi gelişme İskeçe’den…
Merhum Hüsnü Serdarzade önderliğinde geçen yerel seçimler öncesi oluşturulan ‘Eşitlik Listesi’ yeniden harekete geçti ve yerel seçimler öncesi ilk toplantısını yaptı.
Yerel seçim demişken hatırlatalım, belediye sayısı ve sınırlarının yeniden belirlendiği yepyeni bir sistemle gerçekleştirilecek yerel seçimler için geri sayım başladı.
Yıl sonuna doğru Yunanistan vatandaşları yerel yöneticilerini belirlemek üzere sandık başına gidecek.
O yüzden dile getirdiğim iki siyasi gelişme biraz daha önem kazanıyor sanıyorum.
