Bayrampaşa Belediyesi’nin Bereket Konvoyu bu yıl da Batı Trakyalı kardeşlerini unutmadı, düzenlediği iftar sofraları ile binlerce Batı Trakyalı’yı bir araya getirdi. Kızılağaçta düzenlenen iftar programına Dernek Başkanımız Şükrü Köse ve Yönetim Kurulu üyelerimizde katıldılar.
Bayrampaşa belediyesinin açtığı iftar sofrasına T.C. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, Edirne Valisi Hasan Duruer, T.C. Gümülcine Başkonsolosu Osman İlhan Şener, Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner, Gümülcine S.Müftüsü İbrahim Şerif, İskeçe S.Müftüsü Ahmet Mete, Yunan Parlamentosu milletvekilleri Ahmet Hacıosman, Ayhan Karayusuf ve Hüseyin Zeybek, Kozlukebir Belediye Başkanı İbrahim Şerif, Levent Ahmet, BTTDD Bursa Şube Başkanı Şükrü Köse ve Türkiye’den bazı köşe yazarlarının yanısıra binlerce soydaşımız katıldı.
Etkinlik IRCICA Başkanı Halit Eren’in Kur’an-ı Kerim okumasıyla başladı. Hep birlikte yapılan iftardan sonra ise Halit Eren kısaca dugularını dile getirdi ve katılımcılara teşekkür etti. Eren, “Kızlağaç Rodop Dağları’nda 500 yıllık tarihe sahip bir köy. 1520’deki kayıtlarda üç hanenin kayıtlı olduğu yörük köyüdür. Asırlardır bu köyde yaşayan insanlarımızın serüveni, serencamı bu karşıdaki dağlar, vadiler terennüm etmektedir. Yıllarca bu vadiler Çanakkale’yi terennüm ettiler. Burada Yemen türküleri yankıladı. Burada hasret türküleri yankılandı. Bu bölgenin insanı Çanakkale’de Yemen’de şehitler verdi. Bu ülkenin korunması için İtalyanlara karşı şehitler verdi. İkinci Dünya Harbi’nden sonra insanlarımız bu topraklara veda ettiler.Sayın Bakanımıza iftarımıza teşrif ettikleri için kendilerine ve Bayrampaşa Belediye Başkanı Aydıner beye teşekkür ediyorum.” Görüşlerine yer verdi.
T.C. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu:
“Bu topraklarda büyüdük. Çocukluğumuz bu topraklarda geçti. Anılarımız ve sıkıntılarımızı bu topraklarda yaşadık. Ama Anavatan bizim için farklıydı. Büyük Türk Milleti bizim için farklıydı. Oralarda hayallerimizi kurmak, geleceğimizi ve ümitlerimizi beslemek için hep oralara düştük. Rabbim bugün her iki tarafta da bizlere farklı mutlulukları yaşamayı nasip etti. Bugün burada Ankara’dan, İstanbul’dan gelen dostlarımızla birçok basın mensupları arkadaşlarımızla birlikteyiz. Her ne kadar burası bizim kopmuş kolumuz, ayağımız olsa da bu ayağın sancısını yüreğimizde çekiyoruz. O nedenle burada sizleyiz. Hiç merak etmeyin dün de buradaydık, bugün de buradayız, yarın da buradayız ve sizlerle olacağız. Nerede bu millete ait bir değer varsa, nerede tarihi bir geçmişimize ait bir eser varsa biz orada olacağız. İnşallah birlik ve beraberlik içinde umutla ve güvenle devam edeceğiz. Bugün Kızılağaç’ta var isek, yarınlarda da var olmak istiyorsak iki tane önemli özelliğimize mutlaka sahip çıkmamız lazım. Birincisi biz Türk Milleti’nin mensubuyuz. İkincisi de Müslümanız ve İslâm Ümmeti’nin mensubuyuz. Türk olmaktan da Müslüman olmaktan da onur duyuyoruz, gurur duyuyoruz.”
