Türk’ün oyu Türk’e

Batı Trakya Türkleri olarak pazar günü çok önemli bir sınav vereceğiz.
Vatanımız Yunanistan’ın meclisinde bizleri temsil edecek milletvekillerini seçeceğiz.
‘Tam da seçme ve seçilme hakkı konusunda sorunumuz yok’ diyordum ki…
Bir anda aklıma geldi.
Maalesef o da var.
Efsane liderimiz Sadık Ahmet döneminde getirilen seçim barajı uygulaması hala devam ediyor.
Bu yüzden bağımsız milletvekili seçme şansımız yok.
Bir azınlık mensubu mevcut partilerin adayı olmadan milletvekili olamıyor.
Neden?
Çünkü, Türklerin oyları konulan barajı aşmaya yetmiyor.
Acı ama gerçek….
Bu durumda yapmamız gereken bir tek şey kalıyor:
Oyumuzu bir Türk adaya vermek.
Evet Türk adaya…
Çünkü, haklı mücadelemde benim yanımda yer alan bir Yunanlı adaya henüz rastlamadım.
Eğer bir gün bir Yunanlı hemşerim çıkıp ‘etnik kimlik’, ‘müftülük’ başta olmak üzere kronikleşmiş sorunlarımın bir numaralı savunucusu olursa onu da seçerim.
Hem de seve seve….
Ama şu anda böyle bir şey olmadığına göre tabii ki “Türk’ün oyu Türk’e”…
Bu defa azınlıktan 14 aday var.
Geçmiş dönem PASOK milletvekilleri Ahmet Hacıosman (Gümülcine’den) ve Çetin Mandacı’nın (İskeçe’den) oy potansiyelleri dikkate alındığında yeniden seçilmelerine kesin gözüyle bakılıyor.
Acaba bunlara üç ya da dördüncü isim eklenebilir mi?
Bence bu hiç de uzak bir ihtimal değil.
Bir önceki seçimde İlhan Ahmet’in partisi YDP’nin bölgede 50-60 oy geride kalması sonucu seçilemediğini unutmayalım.
Söz konusu küçük fark olmasa azınlıktan üç milletvekili çıkmış olacaktı.
Peki bu dönem üçüncü isim kim olabilir?
YDP’li İlhan Ahmet mi?
PASOK’tan Rıdvan Kocamümin mi?
Siriza’dan Mustafa Mustafa mı?
Yoksa İskeçe’den Hasan Malkoç, Aysel Zeybek, Ahmet Budur, Hüseyin Zeybek  dörtlüsünden biri mi?
Onu oylar sayıldığında göreceğiz.
Ancak en azından üçüncü milletvekili ihtimali sonuna kadar zorlanmalı.
Ama karşı manevraları da hesaba katarak tedbiri de elden bırakmamalıyız.
Çünkü, Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak da var…