“YUNAN VATANDAŞLIĞI GASP EDİLEN, BATI TRAKYA TÜRKLERİNE DOĞDUKLARI YERE GİTMEK, YAKINLARINI GÖRMEK ÜZERE VERİLEN VİZELER BİR LÜTUF DEĞİLDİR, 19.MADDE İLE TOPLUMA YAŞATILAN ZORUNLU SÜRGÜNÜN AÇIK GÖSTERGESİDİR”
Son günlerde bazı kişiler ve kurumlarca yapılan açıklamaların kamuoyunu yanıltma ve insanların zihninde farklı düşünceler oluşturma çabalarını hayretle izlemekteyiz. Vatandaşlıktan atılmış bir şahsın 40 yıl sonra vize alabilmesini kazanılmış bir zafer iddiası ile ortaya atanlar yanında, 85 bin Batı Trakya Türkü’nün tüm sorunları çözülmüştür, vizesi verilmiştir diyen kurum başkanlarının açıklamalarını da gördüğümüz gibi, bunların da medya organları vasıtasıyla araştırma yapmaksızın gündeme taşındığına şahit olmaktayız. Hangi verilere dayandığının izahı bile yapılamazken açıklama sahiplerinin dahi farklı kişi ve kaynakları sorumlu göstermeleri düşündürücüdür.
Bazı yayın organlarında çıkan önce vatandaşlıktan atılmış ve 40 yıl doğduğu topraklara dahi sokulmayan birine vize verilmesinden ibaret bir olay, sanki kazanılmış bir zafer gibi yansıtılmıştır. Bu sıkıntıları çeken kişinin adeta onuru zedelenircesine her şey bir tarafa bırakılmış, neden vatandaşlıktan atıldığı, neden bunca süredir vize dahi verilmediği sorgulanması gerekirken, konu saptırılmış ve bazı yayın organlarına da bu şekliyle servis edilmiştir. Batı Trakya Türklerinin sorunları seyahat özgürlüğünün tabii bir sonucu olan, vize alınmasına endekslenmiştir.
Yine aynı konuyla ilintili bilim adamı kimliğiyle ön plana çıkan ve kardeş kuruluşlarımızdan birinin başkanlığını yürüten Sayın Prof.Dr.Emin Balkan’ın açıklamaları tarafımızdan şaşkınlıkla takip edilmiştir. Sayısal verilerin dahi gerçekle alakası olmadığı bilinen bir konuda yapılan açıklamanın, gerçekle yakından uzaktan alakası olmadığını görmek için özel bir çabaya da gerek yoktur.
1946 yılından beri toplumu yanıltmadan derneğimiz ve Batı Trakya Türk Azınlığı’nın diğer kurumlarınca yürütülen ve meşru zeminlerin dışına çıkmadan verilen mücadele objektif verilerin ışığında sürdürülmektedir. İki ülke arasında atılan olumlu adımların sınırlı konularda meyvesini verdiği yadsınamaz bir gerçektir. Bu ilişkilerin gelişmesinden de şüphesiz toplumumuz en büyük kazancı sağlayacaktır. Ancak Yunanistan’ın, azınlık açısından can alıcı mahiyette ve kronik sorunlara yönelik çözüm için en ufak bir adım dahi atmadığı ortadadır.
Kamuoyunun görmesi gereken Yunan Vatandaşlığı elinden alınarak vatandaşlık hakları gasp edilen, parçalanmış binlerce aile yaratılan bir sürecin sonucunda 750 bin Batı Trakya Türkü’ne vize verilmesi bir lütuf değildir. 19.Madde mağdurlarının vatandaşlıklarının iadesi ve uğradıkları maddi-manevi kayıpların telafisini mümkün kılan düzenlemeler yapılmadıkça bu konunun çözüldüğünü söylemekte mümkün değildir.
Bazı kişi ve kurumların rol kapma yarışı içerisinde, güncelliği koruyan konularda yaptıkları açıklamaların, takındıkları tavır ve davranışların kamuoyunu yanıltmak dışında bir sonucunun olmadığı yaşanan tecrübelerle sabit olmuştur. Kamuoyunun takdirine sunarız.
Saygılarımızla,
Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği
